-
1 değer
değer Wert m, Preis m; Verdienst n; Vorzug m, Wert m; MATH Größe f; -e wert A/G, würdig (G), -wert, -würdig;- meye değer es lohnt sich + inf;saygıdeğer ehrenwert;değer biçilmez unschätzbar;-in değerini bilmek wertschätzen A;değer düşürümü (Geld)Entwertung f;değer kaybı Wertverlust m;değer vermek Bedeutung beimessen;değer yargısı Werturteil n; -
2 değer
II s Wert mbir şeye \değer biçmek etw schätzenbir şeye \değer vermek auf etw Wert legen -
3 aldırmak
I vt2) ( getirtmek) bringen [o holen] lassenbademcik \aldırmak die Mandeln herausnehmençocuk \aldırmak (ein Kind) abtreibenaldırma! sei unbekümmert!, nimm's nicht so schwer!hiç aldırmayın! seien Sie ganz unbekümmert!sözlerine aldırmamak seine Worte nicht ernst nehmen -
4 çok
1) viel(e)\çok parası var er hat viel Geld2) (-den \çok) mehrgereğinden \çok mehr als nötig [o erforderlich]3) (\çok kültürlü) multi-II adv1) vielbu, nispeten \çok das ist vergleichsweise vielo, benden \çok daha iyi er ist viel besser als ich2) sehrbu \çok güzel das ist sehr schönyeni işinde \çok güçlük çekiyor er hat große Schwierigkeiten bei seiner neuen Arbeit3) großbir şeye \çok değer vermek großen Wert auf etw legen\çok moda olmak groß in Mode sein4) \çok yaşa! Gesundheit!5) lange\çok sürmez es dauert nicht lange
См. также в других словарях:
değer vermek — değerli saymak, önem vermek … Çağatay Osmanlı Sözlük
değer — is. 1) Bir şeyin önemini belirlemeye yarayan soyut ölçü, bir şeyin değdiği karşılık, kıymet 2) Bir şeyin para ile ölçülebilen karşılığı, paha 3) Yüksek ve yararlı nitelik 4) Üstün, yararlı nitelikleri olan kimse 5) fel. Kişinin isteyen,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
önem vermek — değer vermek, önemli saymak Mustafa Kemal in hareketine gittikçe daha çok önem vermektedir. F. R. Atay … Çağatay Osmanlı Sözlük
paye vermek — değer, önem vermek Onlar, bize bir esirden fazla paye vermemek fikrindedirler. H. C. Yalçın … Çağatay Osmanlı Sözlük
puan vermek — 1) değer biçmek, not vermek 2) sp. boksta ve güreşte başarısız duruma düşmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
... süsü vermek — (kendisine veya herhangi bir şeye) gerçeğe aykırı olarak kendisinde veya herhangi bir şeyde üstün bir nitelik ve değer varmış gibi göstermek Bu zannını bir çeşit materyalist felsefeye uydurarak ona yüksek bir entelektüalizm süsü verirdi. Y. K.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kıymet — (A.) [ ﺖﻤﻴﻗ ] değer. ♦ kıymet vermek değer vermek … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
aldırmak — nsz 1) Alma işini yaptırmak Söyledim, söyledim, bir urgan aldıramadım. N. Cumalı 2) i, e Getirtmek Ne yaptı yaptı, nişanlısını oraya aldırdı. C. Uçuk 3) Vücuttan herhangi bir parçayı veya organı sağlık sebebiyle çıkarttırmak Bademcik aldırmak.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
görmek — i, ür 1) Göz yardımıyla bir şeyin varlığını algılamak, seçmek Merdivenin başındaki paravanın arkasında garip bir sahne gördüm. A. Gündüz 2) Anlamak, kavramak, sezmek Türk iradesinin ne demek olduğunu da sen göreceksin. R. E. Ünaydın 3) Yanına… … Çağatay Osmanlı Sözlük
edlemek — ülkü yapmak, değer vermek, ehemmiyet vermek, aklına getirmek; tesir etmek, I, 86. 286; II I, 155 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
iplemek — i, argo Saygı göstermek, değer vermek Hadi müşteriyi iplediğin yok, patrona ne demeye boş verirsin! R. Ilgaz Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller iplememek … Çağatay Osmanlı Sözlük